GILGAMIŞ DESTANI
- sulzam1956
- 18 May 2024
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2024

Gılgamış destanı 12 tablet üzerine yazılmıştır.
Gılgamış Sümerlerin Uruk kentinde yaşar. Tanrılar, Sümer ülkesini yönetecek bir hükümdar ararlar. En sonun da Gılgamış’ı seçerler.
Gılgamış güçlü, kuvvetli cesur ve atak biridir. O yarı tanrıdır. Tanrılar ölümsüzdür o halde ölümlü bir dünyada yaşayan ve ölümlü olan Gılgamış kendisinin de yarı tanrı olarak ölümsüz olması gerektiğini düşünür ve tanrıları ölümsüz kılan o sırrı öğrenmek ister.
Sümerlerin ulu kralı Gılgamış, ölümsüzlüğün sırrını bulmaya çalışır ve bu sırrı bulmak için uzun bir yola çıkar. Dünyanın her yanında bu sırrı arar.
Gılgamış, tüm dünyanın, karaların ve denizlerin egemeni olur. Elde ettiği güçle gururlanır ve baskıcı bir yönetim uygulamaya başlar. Topluma zalimce davranır. Halk bu baskılardan bıkar ve Gılgamış’ı tanrılara şikâyet ederler. Bunun üzerine karalardan ve denizlerden daha büyük ve bütün tanrıların da ulusu olan gök tanrısı ANU Gılgamış’ın yaptıklarını, onun zalimce davranışlarını görür ve onu engellemek ister. Anu, Gılgamış’ı diğer tanrılara da şikayet eder ve tanrılar Gılgamış’ı cezalandırır.
Bunun sonucunda Anu, eline bir avuç çamur alır ve bu çamuru çöle fırlatır. Bu çamurdan ENDİKU’yu yaratır. Endiku iri, kocaman yapılı ve kıllı bir beden olarak doğar. Zeki, çevik ve güçlü birisidir. Endiku kendisine verilen görevle Gılgamış’la kavgaya başlar. Bu kavgalarda yenişemezler ve bir süre sonra da ikisinin arasında çok güçlü bir dostluk bağı kurulur. Sonra da bu iki güçlü yaratıklar anlaşarak halkı ezerler ve yok etmeye çalışırlar.
Tanrılar bunları nasıl durduracaklarını düşünürler. Bunun üzerine Endiku’yu hasta ederek öldürürler. Gılgamış buna çok üzülür ve bunun üzerine “ölümsüzlük sırrını ve otunu” bulmaya çalışır.
Yorumlar