ON İKİ KAVRAMI ÜZRİNE
- sulzam1956
- 10 Tem 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2024
Alevilik ezoterik bir öğreti ve felsefi bir inançtır. Bu nedenle egemen inançlar karşısında her zaman heretik (sapkın) olarak görülmüş ve suçlanmıştır.
Tüm ezoterik öğretiler gibi Alevi bilgeleri de sahip oldukları değerleri sırlama gereği duymuşlar ve tarihsel boyutuyla, zaman-mekân birlikteliğinin var kıldığı koşullar içinde söz konusu kozmik konumdaki değerlerini sayıların, geometrik vs. şekillerin arkasına sırlamışlar. Bu nedenle de Aleviliğin gizlemli bir yanı vardır.
Özet olarak, Gizlemli öğretiler (ezoterik öğretiler) ve felsefi inançlar daha çok simgelerin ve sayıların diliyle konuşmuştur.
Alevilik- Bektaşilik de bu anlamda “gizlemli” bir öğreti ve inanç olduğundan bu inançta da birçok kavramlar gizli (örtülü) bir dille (Birler, üçler, beşler, yediler, kırklar… vs. gibi, anlatmaya çalışmışlardır.
Alevilikte bu sayıların her birinin içrek (batini, ezoterik) anlamları bulunmaktadır. Bu sayısal kavramlardan birçoğunun kadimden bu yana aktarılan mitolojik söylemler, söylenceler, kozmik değerler vs. olduğunu da söyleyebiliriz.
İşte bu sayılardan birisi de on iki sayısıdır.
On iki sayısı kadim dönemi insanların gökyüzünün devinimine bakarak oluşturdukları bir simgesel dildir.
Doğanın bir işleyişi ve bir doğrultusu vardır ve bu işleyiş ve doğrultu asla şaşmaz. Bu doğrultulardan birisi de gökyüzündeki güneşin, Ay’ın ve yıldızların hareketinden doğan doğasal olaylardır.
Gökyüzü 360 derecelik bir çemberin içine sığdırılmış, söz konusu bu çembere hayali eksenler oluşturulmuş ve her bir eksen 30 derecelik açıyla tanımlanmıştır. Dolayısıyla 360:30= 12 istasyon ortaya çıkmıştır. Söz konusu bu 30 derecelik açının içinde yer alan yıldızlar ve gökcisimleri belirli şekillerle yeryüzüne yansıdıkları için, kadim dönemi insanları, bu açıda oluşan şekilleri Koç’a, Akrep’e, Aslan’a vs. benzetmişler ve böylece Burçlar ortaya çıkmıştır. 12 Burç, 12 sayısının kökeni olarak görülmektedir.
Burçlar; güneş dönencesinde ki on iki takımyıldızından her birisidir. Bu takımyıldızlar insan üzerinde bıraktıkları etkiye göre isimlendirilmişlerdir. Bu yıldızların hem mevsimler hem hayvanlar ve hem de insanlar üzerinde büyük etkiler bıraktıklarına inanan insanlar onlar adına birçok söylenceler yaratmışlardır. Diğer tüm on ikiyle ilgili kavramlar bu yıldızların etkisiyle oluştuğuna inanılan olaylar ve olgular arasında kurulan bağıntılarla ortaya çıkmıştır.
On iki sayısıyla ilgili geçmişten bugüne aktarılan söylemler şunlardır;
a-) Gökyüzünde on iki burç vardır.
Koç (21 Mart- 20 Nisan)Boğa (21 Nisan- 20 Mayıs)İkizler (21 Mayıs- 21 Haziran)Yengeç (22 Haziran- 22 Temmuz)Aslan (23 Temmuz- 22 Ağustos)Başak (23 Ağustos- 22 Eylül)Terazi (23 Eylül- 23 Ekim)Akrep (24 Ekim- 22 Kasım)Yay (23 Kasım- 21 Aralık)Oğlak (22 Aralık- 20 Ocak)Kova (21 Ocak- 18 Şubat)Balık (19 Şubat-20 Mart)
Temele inildiğinde bu kavramın çıkış noktasının gök kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Gökyüzünde ki On iki burç bu kavramların çıkış noktasıdır diyebiliriz.
b-) Bir yıl on iki aydır.
Sümerler, dünyanın güneşin çevresinde 360 günde, Ay’ın da dünyanın çevresinde yaklaşık olarak 30 günde döndüğünü bulmuşlar ve böylece bir ay 30 gün bir yıl 12 ay olarak belirlenmiş. Sümerler, gökyüzünde 12 gezegen olduğuna inanmışlar ve 12. Gezegene “Niburu” demişler.
c-) İnsan bedeninde 12 delik bulunmaktadır. (2 göz, 2 burun, 2 kulak, 2 Meme ucu, 1 ağız, 1 anüs, 1 idrar yolu, 1 göbek)
ç-) İnsanın iç organlarını oluşturan ve hayati önemi olan 12 organ vardır. (Soluk borusu, yemek borusu, Akciğerler, Karaciğer, Kalp, Mide, Pankreas, Bağırsaklar, Dalak, Böbrekler, Safra kesesi ve Rektum).
d-) On iki burcun insan bedeninde 12 etkisi vardır.
e-) Hz. Yakup’un 12 oğlu ve 12 kabilesi vardır.
f-) Erdebil sufileri 12 dilimli taç giymişlerdir.
g-) Hace Bektaş Veli’nin dergâhında Hüseyni tacı 12 dilimlidir. (Tacın ortasında Hakikat’i temsil eden “Yuvarlak Mühür” bulunur. Bu “Mühür” Tanrı’nın birliğine işaret eder.
h-) Ney’de 12 delik bulunur.
I-) Aşure ’ye 12 çeşit malzeme katılır.
J-) Eski Türkler 12 hayvanlı takvim kullanmışlardır.
k-) İsa’nın 12 havarisi vardır.
l-) Saat 12 ana dilime ayrılmıştır. (Sümerler ’de)
m-) Hititler döneminde, Çorum’a bağlı Yazılıkaya’da yapılan kazılarda, kayalar üzerine çizilmiş 12 figür görülmüştür. Bunlar uygun adımlarla yürüyen, başlarında Sivri Külahlar, omuzlarında eğri kılıçlar bulunan kabartma resimlerdir. Araştırmacılar bunların o dönemde ki 12 tanrıyı temsil ettikleri noktasında birleşmişlerdir.
n-) Olympos dağlarında ki tanrıların sayısı 12’dir.
o-) Yunan Mitolojisinde yeryüzü ve gökyüzünün çocukları olan Titanlar 12 taneydi.
p-) Eski Roma’da 12 levha yasası vardır. (On iki bronz levha üzerine yazılmış o günün koşullarına göre hazırlanmış toplumsal yasalar. M.Ö. 367- M.Ö.307)
r-) Bir düzine 12 sayıdan oluşmaktadır.
s-) Sümerler ellerini yumruk yaparak başparmaklarını saklamışlar ve her iki elde 3’er boğum olduğunu görmüşlerdir. 3 boğum 4 parmaktan oluştuğuna göre 3*4= 12’yi bulmuşlardır.
ş-) Buda’nın 12 öğrencisi vardır.
t-) Bir düzine 12’dir.
Görüldüğü gibi, bu on iki kavramı On iki İmamlardan önce de birçok inançlarda, mitolojilerde ve yaşama alanlarında söylencelerle yaşanmış ve yaşatılmıştır. Anadolu Aleviliğine On iki İmam kavramı 15. Yüzyıldan itibaren girmiştir. Bu inancın, Anadolu Aleviliğine Safevilerin ve Caferilerin etkisiyle girdiği genel kabul görmektedir.
Ama her şeyden önce, Anadolu’da On İki İmamlarla ilgili inançlar oluşmamışken de bu topraklarda “On İki” kavramıyla ilgili görüşler ve söylenceler bulunmaktaydı. On iki kavramı birçok inançta ve kültürde ortak çağrışımlar yapmaktadır. Ama On iki İmamların Anadolu Aleviliğinin inançları arasına girmesiyle, “on ikiyle ilgili diğer söylenceler de bu “inanç” içinde kaybolup gitmiştir.
Bu durum, esasında bir hafıza kaybıdır. Bu tamamen tarihin belleğini silmek ve geçmişten bu yana gelen doğayı ve insanı birbirine yabancılaştırmaktır.
Bir anlamda, doğal bir varlık olan insan, doğadan koparılmış ve doğa-insan bütünlüğünü sağlayan tüm değerler, Semavi dinlerin aşkın görüşleri içinde eritilmiştir.
Bu bağlamda on iki sayısının kozmik bilgisi de bu şekilde unutturulmuş ve böylece esas konumundan uzaklaştırılarak, tarihi kişilikler bağlamında özünden koparılmıştır.
Bugün, Anadolu Alevileri, yukarıda sayılan on iki ile ilgili tün değerleri unutmuşlar ve onlarına yerine 12 İmam’ı koymuşlardır. Oysa tarihte “12 İmam” diye bir oluşum yoktur. Tüm imamlar belirli aralıklarla yaşamışlar ve sürek içinde tarihi kişilikler Mehdi’yle birlikte sonlandırılmıştır.
Sonuç olarak on iki imamlar, Şiiliğin etkisiyle Anadolu Aleviliğinin içine girmiştir. Bu Safevilerin büyük bir etkisi olabilir. Bu konuda net bir kaynağa ulaşılamamıştır…
Şunu da belirtelim ki, gerek Hace Bektaş’ta, gerek Abdal Musa’da ve gerekse Yunus Emre’nin şiirlerinde on iki iman ve Muharrem Orucu’ndan söz edilmemiştir. 1417 yılında derisi yüzülen Seyyid Nesimi’nin şiirlerinde on iki imamlardan söz edilir. Bu da on iki imam ve Muharrem Orucu kavramının ve uygulamasının 1350’li yıllardan sonra Aleviliğin içine taşındığı anlamına gelir.
Kaynak: Burak Eldem, 2012 Marduk’la Randevu, İnkılap Yay.1999
Süleyman Zaman; Batıni Algı (Ezoterizm) ve Alevilik; Can Yay.2019
İnternet sayfaları…



Yorumlar