top of page

OTEL YANGINI VE VİCDAN


 

                                           

               Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de gece saat 03:30’da çıkan bir yangın sonucunda resmi rakamlara göre 78 can, yanarak hayattan koptular.

               Çoğu öğrenci olan ve ara tatilin yorgunluğunu atıp güzel bir dinlence geçirmek amacıyla kayak yapmak için buraya gelen 78 can, daha yaşamlarının baharında öldüler.

               Bu acıyı tarif edebilecek bir söz yoktur.   Vicdanı olan her insan büyük bir hüzün yaşamış ve bu yangında ihmali olanların sorgulanmaları, en ağır cezaları almaları ve sorumlu olan bürokratların da görevlerinden istifa etmeleri ve yargılanmaları gerektiğini istemişlerdir. Oysa yangın sonrası tartışmalara bakıldığında “yetki tartışmasının” öne çıktığını görüyoruz. Bu yetki belgelerde bellidir. Kim olursa olsun, sorumlu olan kimse onlar bu sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu bir vidan sorunudur.

               Otel sahiplerinin daha çok kâr etmek için gerekli yatırımları yapmaması ve aşırı kazanç hırsıyla “yangın merdivenlerinin” işlevselliğini dahi sağlamaması çok büyük bir ihmaldir. Patronların paraya verdikleri değeri, insan yaşamına vermemeleri ve insanı bir “meta” olarak görmeleri bu sistemin ne kadar da “insanlık dışı” bir sistem olduğunu ortaya koymaktadır.

               Oysa insan olmanın en büyük ölçüsü “vicdandır”. Vicdanı olmayan insan insanileşememiştir.

               Vicdan nedir?  

-Yanlışı ve doğruyu ayırmaya;              

-İnsanın adalet duygusunu öne çıkarmaya;              

-Alicenap davranmaya;              

-Hakkaniyetli olmaya;              

-Hakseverlik göstermeye;              

-Hak yemez bir konumda bulunmaya;              

-İnsaflı davranmaya;              

-İnsanlık değerlerini öne çıkarmaya;              

-İyiliksever bir duruş göstermeye;              

-Etik davranmaya;              

-İnsanı insan yapan üstün değerleri eyleme dönüştürmeye….yarayan bir iç duygu, ses, içsel algı veya anlayıştır.              

Vicdan, insanı insan yapan değerler bütünüdür…              

Vicdan, insanın kendi iç dünyasıyla hesaplaşmasıdır. İnsanın, duygulardan sıyrılıp akıl ölçülerinde iyi ve kötüyü; güzel ve çirkini, adil olmakla-adaletsizliği; nefretle-sevgiyi vs. birbirinden ayırmasıdır. Olay ve olguları dünya görüşünden, inançlarından sıyrılarak bilinçle ölçmesidir. Duygular yerine aklın yetkin konuma gelmesidir.              

Kısacası her toplumsal olgu ve olayda insanın davranışının hangi yönde olması gerektiğini belirleyen insanın iç dünyasıdır.              

Bir insanın iç dünyasında ki değer yargıları, duygusal tepileri, bilgi düzeyi, ruhsal yapısı…o insanın davranışlarını da ortaya koyar.              

Bu anlamda, çağdaş insan; nefretten, kinden, öç almaktan, basmakalıplıktan, bir şeyler ödetmekten, burnundan getirtmekten, hınç almaktan vs. arınmış kişidir.              

Çağdaş insan, bütünle parça arasında ki bağıntıyı doğru kurabilen, evrenselle yerelin birbirinden ayrılamayacağının bilincinde olan birisidir.              

Oysa tüm hukuk normlarında, tüm felsefi öğretilerde, tüm inançlarda ve dinlerde…”vicdan” her şeyin üstünde görülür…..              

Çünkü vicdan, kendisi olmayana, kendisi gibi davranmaktır.              

Çünkü vicdan, insanlığın insanlaşmasını sağlayan ve insanla vahşi doğa arasında ki ayrımı ortaya koyan ve bir bireyin karşılaştığı olaylar karşısında hangi davranışları göstermesi gerektiğini iç dünyasında kararlaştırdıktan sonra onu davranışına yansıtan bir iç ölçüp biçmedir, bir hesaplaşmadır.               Vicdanın göstergesi insani davranışlarla ölçülür.               Vicdanın hayata yansıması “hakkaniyet” davranışlarla ortaya konur.               Vicdan, kamuoyunun ortak beklentisine yanıt verecek kararların uygulanmasıyla belirginleşir.               Vicdan, dönüşü olmayacağı görülen her türlü olayda, hoşgörünün, sevginin, paylaşımın sergilenmesiyle ortaya konulur.              

Vicdan, toplumun değer yargılarını ileriye taşıyacak kararların uygulamaya sokulmasıyla ölçülür….              

Vicdan, "kendine yapılmasını istemediğin bir davranışı başkasına yapmamak veya yapılmasına karşı çıkmaktır."              

Vicdan, insana değer vermek, yaşam hakkının en temel hak olduğunun bilincine varmaktır."Vicdan, zulümden uzak durmak, her türlü baskıcı anlayışa karşı çıkmaktır.               Bir insana, bir topluma ve topluluğa, bilerek acı çektiren bir davranışın “vicdanla” bir ilgisi olamaz.              

Bilinci kirlemiş, parasal çıkarı her şeyin üstünde gören vs., insanlıktan bir nebze nasip almamış insanlardan, vicdanlı bir davranış beklemek nafiledir.               

Ülkemizde ihmaller sonucu birçok kaza (Maden kazası, Tren Kazası vs) yaşanmış ve bu kazalar sonucunda gerçek sorumlular hiçbir zaman ortaya çıkarılmamış ve bunlara göz yumulmuştur.      

              Kamuoyunun vicdanını en çok da bu durum rahatsız etmiş ve etmektedir.              Bu bağlamda otel yangınında kusuru olan bürokratların, yöneticilerin sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz.

Bu bir vicdan sorunudur!

Otel yangınında yitirdiğimiz tüm canları saygıyla, sevgiyle anıyor, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı ve metanet diliyorum.

Comentários


bottom of page