SABİİLİK

Sabiilik; güneş kültünün geçerli olduğu, yıldızlara tapımlı bir inançtır. Harran da gelişmiştir.

            Hz. İsmail de bir sabiydi. Hz. İsmail, babası İbrahim’ler birlikte Kâbe’yi yapmışlardır. Kâbe, güneşe tapınmak için “güneş” adına yapılan bir mabetti. Çünkü Sabiilik de güneş en büyük tanrıydı ve yaratıcıydı. Güneş tanrısının adı şems’ti.

            Ayrıca güneşten başka altı yıldız (günümüzün bilgilerine göre gezegen) daha vardı. Yani sabi inancı yedi yıldızlı bir tapınmaydı. Her yıldız için bir gün ve her gün de bir yıldız adına tapınım gerçekleşiyordu. Buna göre yıldızlar kutsaldı ve her yıldızı yöneten melekler bulunuyordu. Bu anlamda meleklere, yıldızlara ve güneşe tapan sabiler, hemen hemen bütün dinlerin de kökeniydi. Güneş Tanrısı Şamaş, Ay Tanrıçası Sin, Merkür Tanrısı Nabu, Venüs Tanrıçası İştar, Mars Tanrısı Nergal ve Jüpiter Tanrısı Marduk ve Satürn Tanrıçası Ninutra idi. (Cihangir Gener, Ezoterik- Batını Doktrinler Tarihi; Yurt Yay.2007, s. 236)

            Sabiiler, her bir tanrı ve tanrıça için mabetler yapmışlardır. Bu anlamda yüzlerce mabet vardı. Kâbe de bunlardan birisidir. Kâbe, her zaman Hanif  (tek tanrı) inançlı insanların koruması altında olmuştur. Bu anlamda Kâbe’nin çevresinde “tek tanrı” inancını benimsemiş olan insanlar bulunmaktaydı.

            İslam’ın ortaya çıkmasın da, Hanif inançlı insanların büyük etkisi olmuştur. Söz konusu Hanif’ler Kâbe’nin çevresinde örgütlenip, tek tanrı inancını gizlilik içinde savunmuşlardır. Bu anlamda İslam Ezoterizm’i ilk kez Kâbe’deki bu toplulukça ortaya konmuştur. Burada bulunan Hanif inançlı topluluklar geçmişten gelen ezoterik bilgileri taşımışlar ve o bilgiler doğrultusunda hareket etmişlerdir.

            Sabi inancına göre, insanlar Tanrı’ya ulaşmak için ruhlarını temizlemeleri gereklidir. Bu da Tanrılar adına yapılan mabetlerde ibadet ederek gerçekleşebilir. Çünkü insan ancak Tanrı ve Tanrı adına yapılan mabetlerde onlarla ilişkiye geçebilir. Evreni oluşturan dört öğe kutsal olarak görülür.

            "Sabiiler, güneşe göre ibadet ederlerdi. Buna göre sabah, güneş doğarken, güneş tam tepedeyken ve batarken olmak üzere üç kez namaz kılarlardı. Namazlar üç rekâtlıktı. Namaz öncesi abdest alınırdı. Cinsel temastan sonra yıkanılırdı. Adet gören kadınlarla cinsel ilişkiye girilmezdi. Kadın ve erkek eşitti. Evlilik tek eşliliğe dayanıyordu. Akraba evliliği yasaktı. Boşanılan eşle ikinci kez evlenilmezdi. Kadın ve erkek boşanma halinde miras da eşit pay alırlardı. Ayrıca 30 gün oruç tutulurdu. Kesilmeyen hayvanların eti yenmezdi. Domuz, köpek, yırtıcı kuşlar ve güvercin eti de yenmezdi. Tek Tanrı inancı egemendi." (Gener, age. s. 241)

            Kâbe çevresinde örgütlenmiş bulunan Hanifler bu inanca sahiptiler. Bu inanç gizli bir şekilde yaşanıyor ve yaşatılıyordu. Dolaysıyla ilk Ezoterik (Bâtıni) bilgiler Kâbe çevresinde ki bu topluluklarca taşınıyordu.