SEN DE KURTULMAZSIN ECEL ELİNDEN (Yunus EMRE)
- sulzam1956
- 12 Haz 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2024
Dünya umuruna meylini verme
Sen de kurtulmazsın ecel elinden
Ben filanım deyi göğsünü germe
Sen de kurtulmazsın ecel elinden
Hani Meryem hani Onn’oğlu İsa
Elinde ejderha olurdu asa
Polat Kavmi ile cenk eden Musa
O da kurtulmadı ecel elinden
İskender de gitti alemi gezdi
Yunus balık ile deryayı yüzdü
Zaloğlu Rüstem’in tahtını bozdu
O da kurtulmadı ecel elinden
Nemrut İbrahim’le çok cenk eyledi
Semaya kast etti, deyi söylendi
Ahiri bir sinek helak eyledi
O da kurtulmadı ecel elinden
Eydür Derviş Yunus, din ile iman
Tacı, tahtı aldı, gitti Süleyman
Lokman da derdine olmadı derman
O da kurtulmadı ecel elinden (https://www.turkudostlari.net)
Yunus Emre, Bâtıni bilince sahip, Türk edebiyatının en değerli ozanlarından birisidir. O, Hacı Bektaş Veli’nin himmetiyle beslenmiş ve aldığı tinsel besinle adeta coçmuş bir Hakk aşığıdır. Bu dizelerde de görüleceği gibi, Yunus, derin anlamlar içeren ve gelip geçici olan dünya malına çok fazla değer verilmemesi gerektiğini bilinçlere taşımışdır.
Şu bir gerçek ki, bir insan için dünya yaşamı en fazla 80-100 yıl arasında geçen bir ömür sürecidir. Ve doğada bitime uğramayan, hiçbir varlık yoktur. Doğan, varlaşan her şey karşıtına dönüşür. Doğada, doğmak ne kadar gerçekse, ölüm de o kadar gerçektir. Önemli olan bu gerçekliğin farkında olabilmektir.
Oysa, insan doğasal gerçekliğinden çok uzaklarda, kendisinin de doğanın bir eseri olduğunu unutarak doğaya çalım atmakta, kibirli yaklaşımla doğayı hoyratça kullanmakta ve her şeyin kendisi için yaratıldığı gibi, bencilce bir düşünceye kapılmaktadır. İnsan, kendisini “evrenin veya dünyanın merkezine koyarak”, doyumsuzca her şeye sahip olmak istemektedir.
Oysa insanın “insanlaşması” gerekir. Bu da ancak, “hiçlik makamına” ulaşmakla, yani “kibirden, kendisini merkeze almaktan, öfkeden, kötü nefisten” v s. kurtulmakla, dünya malına çok fazla değer vermemekle, yani, bir anlamda paylaşmakla, dayanışmakla, sevgiyle vs. olasıdır. Bâtıni düşünce ve inanç bu temel üzerine kurulmuştur.
Yunus Emre “Bu gelip geçici dünyada, dünya malına çok fazla değer verip, her şeyi kendisinin sanan, prenslerin, padişahların, kralların, zenginlerin de öldüğünü, kimsenin ecelden kaçamayacağını belirtmektedir.
Dünyada her şey, ömür sürecini var kılan enerjisi bittiğinde, aslında bir başka boyuta geçiş olan “ölüm” dediğimiz olgu gerçekleşmektedir.
Derviş Yunus, insanlara, “doyumsuz olmayın, üretin, kendinize yeterli olanla yetinin, fazla mal-mülk edinip, başkalarının hakkını almayın, saraylar, hanlar ve hatta dünyanın tümüne de sahip olsanız, yine de birgün öleceksiniz. O halde, insani bir duruş gösterip, sevmeyi, paylaşmayı, dayanışmayı, arkadaş ve dost olamyı önceleyin” demektedir.
Yunus, Emre; “Bu dünya fanidir, yani gelip- geçidir. Çok fazla tamah gösterip, başkalarının yaşamını zora sokmamak gerektiğini belirterek; sevgiyle, dayanışarak, paylaşarak yaşayalım” diyor.
Çünkü, insan ancak, insanileştiği sürece dünya yaşamına bir kolaylık sağlar….
Ünlü filozof Epikür, “Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum” demiş. Evet, insan farkında olduğu sürece var, ölümden sonra algısı ve farkındalığı olmayacaktır.
O halde bu kısacık ömür sürecinde, bunca düşmanlıklar, yoksulluklar, çekişmeler, öldürmeler, kıyımlar, doyumsuzca her şeye sahip olma istekleri, kıskançlıklar vs. neden olsun.
Tüm bu olumsuzlukların olmadığı güzel bir dünyada yaşamak umuduyla; Büyük ozan Yunus Emre’yi de saygıyla, özlemle anıyorum…
Comments