top of page

SEN DE KURTULMAZSIN ECEL ELİNDEN (Yunus EMRE)

Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2024


 

Dünya umuruna meylini verme

Sen de kurtulmazsın ecel elinden

Ben filanım deyi göğsünü germe

Sen de kurtulmazsın ecel elinden


Hani Meryem hani Onn’oğlu İsa

Elinde ejderha olurdu asa

Polat Kavmi ile cenk eden Musa

O da kurtulmadı ecel elinden

 

İskender de gitti alemi gezdi

Yunus balık ile deryayı yüzdü

Zaloğlu Rüstem’in tahtını bozdu

O da kurtulmadı ecel elinden

 

Nemrut İbrahim’le çok cenk eyledi

Semaya kast etti, deyi söylendi

Ahiri bir sinek helak eyledi

O da kurtulmadı ecel elinden


Eydür Derviş Yunus, din ile iman

Tacı, tahtı aldı, gitti Süleyman

Lokman da derdine olmadı derman

O da kurtulmadı ecel elinden  (https://www.turkudostlari.net)

 

 

       Yunus Emre, Bâtıni bilince sahip, Türk edebiyatının en değerli ozanlarından birisidir. O, Hacı Bektaş Veli’nin himmetiyle beslenmiş ve aldığı tinsel besinle adeta coçmuş bir Hakk aşığıdır. Bu dizelerde de görüleceği gibi, Yunus, derin anlamlar içeren ve gelip geçici olan dünya malına çok fazla değer verilmemesi gerektiğini bilinçlere taşımışdır.

            Şu bir gerçek ki, bir insan için dünya yaşamı en fazla 80-100 yıl arasında geçen bir ömür sürecidir. Ve doğada bitime uğramayan, hiçbir varlık yoktur. Doğan, varlaşan her şey karşıtına dönüşür. Doğada, doğmak ne kadar gerçekse, ölüm de o kadar gerçektir. Önemli olan bu gerçekliğin farkında olabilmektir.

            Oysa, insan doğasal gerçekliğinden çok uzaklarda, kendisinin de doğanın bir eseri olduğunu unutarak doğaya çalım atmakta, kibirli yaklaşımla doğayı hoyratça kullanmakta ve her şeyin kendisi için yaratıldığı gibi, bencilce bir düşünceye kapılmaktadır. İnsan, kendisini “evrenin veya dünyanın merkezine koyarak”, doyumsuzca her şeye sahip olmak istemektedir.  

            Oysa insanın “insanlaşması” gerekir. Bu da ancak, “hiçlik makamına” ulaşmakla, yani “kibirden, kendisini merkeze almaktan, öfkeden, kötü nefisten” v s. kurtulmakla, dünya malına çok fazla değer vermemekle, yani, bir anlamda paylaşmakla, dayanışmakla, sevgiyle vs. olasıdır. Bâtıni düşünce ve inanç bu temel üzerine kurulmuştur.

            Yunus Emre  “Bu gelip geçici dünyada, dünya malına çok fazla değer verip, her şeyi kendisinin sanan, prenslerin, padişahların, kralların, zenginlerin de  öldüğünü, kimsenin ecelden kaçamayacağını belirtmektedir.

            Dünyada her şey, ömür sürecini var kılan enerjisi bittiğinde, aslında bir başka boyuta geçiş olan “ölüm” dediğimiz olgu gerçekleşmektedir.

            Derviş Yunus, insanlara, “doyumsuz olmayın, üretin, kendinize yeterli olanla yetinin, fazla mal-mülk edinip, başkalarının hakkını almayın, saraylar, hanlar ve hatta dünyanın tümüne de sahip olsanız, yine de birgün öleceksiniz. O halde, insani bir duruş gösterip, sevmeyi, paylaşmayı, dayanışmayı, arkadaş ve dost olamyı önceleyin” demektedir.

            Yunus, Emre; “Bu dünya fanidir, yani gelip- geçidir. Çok fazla tamah gösterip, başkalarının yaşamını zora sokmamak gerektiğini belirterek; sevgiyle, dayanışarak, paylaşarak yaşayalım” diyor.

            Çünkü, insan ancak, insanileştiği sürece dünya yaşamına bir kolaylık sağlar….

            Ünlü filozof Epikür, “Ben varsam ölüm yokölüm varsa ben yokumdemiş. Evet, insan farkında olduğu sürece var, ölümden sonra algısı ve farkındalığı olmayacaktır.

            O halde bu kısacık ömür sürecinde, bunca düşmanlıklar, yoksulluklar, çekişmeler, öldürmeler, kıyımlar, doyumsuzca her şeye sahip olma istekleri, kıskançlıklar vs. neden olsun.

            Tüm bu olumsuzlukların olmadığı güzel bir dünyada yaşamak umuduyla; Büyük ozan Yunus Emre’yi de saygıyla, özlemle anıyorum…

 

 

Comments


bottom of page