YEDİ SAYISININ ANLAMI
- sulzam1956
- 15 Kas 2024
- 9 dakikada okunur

Sayıların kutsallığı eski çağ toplumlarında gelişen pagan inançları içinde yer bulmuş ve kimi önemli değerleri gizlemek, saklamak ve onları geleceğe aktarmak veya kendi yandaşlarına simgelerle, gizlenmiş veya sırlanmış değerleri aktarmak ya da yansıtmak amacıyla gelişen bir ezoterik anlayıştır.
Ezoterizm, içrek anlamına gelmekte ve gizli bilgiler demektir. Türkçe de “Bâtınilik ’in karşılığıdır. Bâtınilik, şekli, biçimi, görünüşü önemsemeyen, öze, asla, esasa ve içe önem veren felsefi bir inançtır. Ezoterizm dediğimizde Bâtınilik, Bâtınilik dediğimizde de Ezoterizm anlaşılmalıdır.
Tüm Batıni öğretilerde semboller geçerlidir ve bunlar hayvanlar (Mavi., Mavi., Geyik, Turna, Güvercin…), geometrik şekiller (Kare, Üçgen, Daire, Küre…), çeşitli nesneler (Tüy, Asa, Kılıç, Ateş, Güneş, Ay, Işık, Su…), renkler (Yeşil, Kırmızı, Sarı, Siyah, Mavi.) ve sayılar (0,1,3,7,9,12,40,52…) olmaktadır.
Alevi-Bektaşilikte de yukarıda sözü edilen sembollerden birçoğu kullanılmıştır. Sembollerin başında sayılar gelmektedir. 1,3,5,7, 9, 12 ve 40 sayıları hemen her alevi önderi, ozanı, inanç önderi veya mürşidi tarafından kullanılmıştır ve kullanılmaktadır.
Neden sembol; çünkü sembol bir işarettir. Bir değeri taşımanın yolu ve yöntemidir. Bir görüşü, bir düşünceyi veya önemli bir iletiyi, kısa ve kesin bir konuma sokan ve bunu başkalarına aktaran bir işlevselliği vardır.
Sayı mistisizmi Mısır, Sümer, İran, Akad, Hint, Hitit, Roma ve Yunan inançlarında önemli bir yere sahipti.
Yedi kat gök, yedi kat yer kavramı, Babil’de, Sümerler de ve Anadolu’da vardı.
Ezoterik öğretiye göre evren yedi boyutludur, söz konusu bu yedi boyutlu evrende bizler üç boyutlu varlıklarız.
Ezoterik öğretinin taşıyıcı kimliği ve ulusu olan Hermes, “Her bilgiyi, herkes anlayamaz, bilgiyi seviyesine göre vermek gerekir” mealinde bir söz söylemiştir. İşte sayıların arkasına yüklenilen görüşlerin en temel nedeni budur. Bu anlamda yedi sayısı da tamamlanma sayısıdır.
Her görüş ve düşünce herkese anlatılamaz. Her insan her görüşü veya her düşünceyi kavrayamaz veya kaldırmaz. Bu da düşünceyi aktaranlar, aktarılanlar arasında büyük sorunlar yaratır. Bu sorunlar yüzünden çok önemli değerde bilgeler, bilinçsiz insanlar tarafından öldürüldüğü de bir gerçektir. Onun içinde “kozmik” değerde önem içeren bilgiler gizlenmeli ama aynı zamanda bu bilgiler yaşatılmalı ve taşınmalıdır. İşte Bâtınilik veya Ezoterizm bu anlayışla ortaya çıkmıştır.
Sayı gizemciliğinin babası Pythagore (Pitagor) olarak bilinir. Pitagor, her şey sayılardan oluşmuştur diyerek, sayılarla ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. Hurufilik, kabalizm, Mistisizme büyük bir katkı sağlamıştır.
Alevi-Bektaşi öğretisinde ozanların sayısı neden 7 sayısıyla sınırlandırılmıştır. Bunu kesin olarak açıklayacak veriler elimizde yoktur. Bu işlevin tamamen Bâtıni, Hurufi ve Ezoterik bir yanının bulunduğunu belirtmek gerekir. Evrenin sayılardan oluştuğunu belirten Hurufiliğin derin etkisinin görüldüğü söylenebilir. Bâtıniliği Ezoterizmin içinde değerlendirmek gerekir. Ezoterizm gizli öğreticiliktir. Mistisizm, Kabalizm, Bâtınilik ve Hurufilik... gibi öğretiler ezoterik öğretilerdir. Bu öğretiler, sembollerle, simgelerle, işaretlerle ve sayılarla birçok gizli bilgiler aktarırlar ve bunlara gizili anlamlar yüklerler.
Bu öğretiler, ya bir gurubun, bir topluluğun, ya da bir kesimin vs. görüşlerini ve duruşlarını yansıtır. Alevilik- Bektaşilikte ezoterik değerler bir hayli fazlasıyla bulunmaktadır. Çünkü bu değerlerin içinde “gizli bilgiler” bulunmaktadır. Bu gizli bilgiler kimi sembol veya şifrelerle tanımlanırlar. Yani Alevilik-Bektaşilikte de “gizli bilgiler” kimi sembol, işaret, sayı veya şifrelere taşınmış ve bu yöntemle, kimi gizili bilgiler bazı özel değerler içinde geçmişten bugüne aktarılmıştır. Bu yöntem bir nevi kültürel genetiktir. Genetik nasıl bir canlının sürekliliğini var kılan kozmik bir şifreyse ve bu şifreyle her canlı kendisini var kılan özel bilgileri depo ediyorsa, aynı işlevsellik içinde “Kültürel Genetik” de bu değerleri içermektedir.
Alevilik-Bektaşilik de gizli değerler içerdiğinden, bir ezoterik öğretidir. Bu anlamda, kimi “gizli bilgiler” bazı sayılar, işaretler ve kimi sembollerle kendi kültürel genetik yapısını korumaktadır.
Örneğin: Bazı dağlar, hayvanlar, ırmaklar, ağaç ve bitkiler vs. sembolik olarak bir takım“ simgeleri” içerirler. Aslında bu durum ezoterik değerlerin yansımasından başka bir şey değildir. Özelikle sayıların kutsallığı bir ezoterik anlayış olan Hurufiliğin etkisinin Anadolu’da çok önemli bir yer tuttuğunun göstergesidir.
Huruf; Arapçada “harf”in çoğulu anlamına gelir. Hurufilik ise işaretler veya rakamlarla Tanrısal gerçekliği çözmeye ve evrensel oluşumu bu gerçeklik üzerinde açıklamaya çalışmaktır.
Burada diğer sayılar üzerinde değil, konumuz gereği yedi sayısının üzerinde duracağız.
Yedi sayısı, birçok inançta kutsaldır. Yedi sayısı, eski Sümer, Mısır, İran, Akad, Hitit ve Yunan uygarlıklarında da önemli bir yer tutmuştur. (İsmet Zeki EYUBOĞLU; Anadolu İnançları, Geçit Kit. 1987) . Sayıların kutsallığı insanla - insan ve insanla - doğa arasındaki ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Eyupoğlu’nun belirttiğine göre yedi sayısı ilk kez Sümer inançlarında kutsallık kazanmış ve daha sonra da Mısır ve Hititlere geçmiştir. Ve oradan da Anadolu inançlarında etken olmuştur.
“ Aristo’da evreni 7 kat olarak düşünüyordu. Aristo döneminde beş gezegen (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn), Ay ve Güneş olmak üzere yedi gök cismi biliniyordu. Bu yedi gök cismi Yer'in etrafında dönüyordu. Ayrıca yedi gök cismine bağlı olarak görünmeyen yedi kristal küre car olan evreni yedi katmana ayırıyordu. Bu evren algısı süreç içinde tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplara da geçmiştir. Dinlerdeki "yedi kat gök" kavramı buradan gelmektedir. Bugün haftanın yedi gün olması da aynı kaynaklıdır. Hatta müzik notalarının kaynağı da yedi katlı evren modeliyle ilgilidir.” (http://derman.science.ankara.edu.tr)
İlk uygarlıklarda “Yedi Gök İnancı” çok temeldir. Bu inanç karşıtı olan yedi kat yer kavramını da doğurmuştur. Bir inanç olarak yedi kat gök, birçok inançta, öğretide ve söylemlerde yer bulmuştur. Öyle ki ilk insanlar, evrenin yedi kattan oluştuğunu düşünmüşler ve bu temel üzerinden birçok olgu ve olaylara farklı anlamlar yüklemişlerdir. Gök kuşağının yedi renk, güneş ışınlarının yedi renkten oluşması da… Vs. ilk insanlar üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Bu etki süreç içinde “yedi” sayısına bir “kutsallık” yüklenmesine neden olmuştur. Kimi başka sayılar gibi, yedi sayısı da Alevi-Bektaşi öğretisinde çok temel bir yer edinmiş ve simgesel bir hal kazanmıştır.
Yedi sayısı, gizemli bir sayıdır. Birçok inançta, öğretide ve dinlerde simge olarak kullanılmıştır. Gerek Mezopotamya’da, Sümerlerde, Anadolu’da, Budizm’de, Yahudilikte, Hristiyanlıkta, eski pagan inançlarında, Mısır’da, Yunan’da vs. kullanılmıştır. Ezoterik öğretilerde yedi sayısı, Tanrı’ya açılan kapıyı simgeler. Birçok ulu mekânlar, yerler, yedi sayısının gizemli etkisiyle yedili yapılanmalar gerçekleştirmişlerdir. Doğada birçok nesne yedili yapılar göstermektedir. Örneğin gülün yedi taç yaprağı vardır, gök kuşağı yedi renklidir, ay kendi çevresinde ki döngüyü yedi günde tamamlar vs. yedi sayısı insanı gizemci bir dünyaya taşır. Gizler, sırlar dünyasına götürür.
Yedi, Batıni öğretide tamamlanmışlık, olgunluk, yücelik anlamına da gelmektedir.
On ikinci gezegen olarak kabul gören Marduk Gezegeni, yörüngesini 3661 yılda döner. Maya uygarlığına göre dünyada çağlar 25,625 yılda bir değişime uğrar. 3661 yıl 25,526 yılın yedide biridir. Plüton gezegeninden geriye doğru sırasıyla gelindiğinde dünyamız yedinci gezegendir. Burak Eldem, 2012: Marduk'la Randevu; İnkılap Yay. 3. Baskı. s. 553-554)
Zigguratlar (tapınaklar) yedi kattan oluşmuştur. Her kat bir gezegeni simgeler ve her katın rengi farklıdır. (Eldem, age, s. 554)
Yeni Ahit’teki Yuhanna Vahyin de, gökte dört taht ve 7 mühür bulunduğunu
7 kiliseye 7 mühür, 7 bela, 7 tane gazap tası, 7 tane borazan gönderildiğinden söz ediliyor. Tanrı'nın 7 ruhu olduğu belirtiliyor. 7 sayısı temel bir sayı olarak beliriyor. 7 sayısı Tanrının tasarımı olarak ortaya konuyor. Tanrı 6 günün sonunda evrenin tümünü yaratıyor ve 7. Gün tamamlamış oluyor. Bu durumda, 6 eksikliği belirtirken 7 tamlığı ve mükemmelliği belirtiyor. 6 karmaşayı, 7 ise düzeni ortaya koyuyor ve Tanrı’nın utkusunu, zaferini simgeliyor.
Tarihsel süreç içinde bugün bile kullandığımız kimi kavramlarda toplumsal yaşamda kimi sayılar (birler, üçler, beşler, yediler, kırklar… vs.) yerini almıştır. Öyle ki,
-Yedi gök ( Zühal, Müşteri, Merih, Güneş, Zühre, Utarit, Ay; ),
-Yedi kat yer(Yeryüzü, Litosfer, Hidrosfer, Manto, Magma, Kayaçlar ve çekirdek),
-Yedi gün (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar),
- Yedi nota (Do-re-mi-fa-sol-la-si);
-Ay, kendi çevresinde yedi günde dolanır
-Yedi evrimsel oluşum: İlkel tek hücreli canlıdan evrilerek insana ulaşan gelişmeyi, evrimleşmeyi içeriyor. Bu evrimsel oluşum ( Tek hücreli canlı, bitkiler, sürüngenler, kuşlar, memeliler, primatlar (Maymunlar), ve insan).
Yedi bölüm (insan bedeni yedi bölümden oluşur): (El, ayak, baş, karın, sırt, göğüs ve iç organlar.).
Yedi hayati organ (İnsanın içyapısında yedi yaşamsal organ bulunur): Kalp, Akciğer, Karaciğer, Mide, Bağırsaklar, Böbrekler, Damarlar) …
Yedi kat yer (insanda): Ezoterik (gizli bilimlerde) görüşlerde simgesel olarak insan bedeninin göbekten yukarısı yedi kat göğü ve göbekten aşağısıysa yedi kat yeri simgeler. Bu anlamda insanda:
- Yedi kat gök (İnsan kafasında bulunan yedi delik): İki göz, iki kulak, iki burun ve bir ağız);
-Yedi kat yer (İnsan da boğazdan aşağıda bulunan yedi delik): İki meme, yemek borusu, soluk borusu, göbek, anüs, sidik borusu);
-Yedi Kıta( Asya, Avrupa, Afrika, Antarktika, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya),
-Yedi iklim (a-) Her kıtaya ilişkin iklimler. B-) Tüm dünya halkları, bütün dünya);
-Yedi çarka (İnsan da bulunan enerji bölgeleri): (Kök, Karın, Göbek, Kalp, Boğaz, Alın ve Tepe çakraları). (Süleyman Diyaroğlu, Tanrı’nın Gizli Dili, Çiviyazıları yay. 2005.)
-Yedi Derya (Her kıtayı veya kara parçanı kapsayan deniz. Bütün sular.)
-Yedi uyurlar (Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayuş ve köpeklerinin ismi Kıtmir’dir.);
Davut’un Yıldızı: Yahudi kaynaklarında yedi rakamını simgeler. Davut’un Kalkanı veya yıldızı bugünde İsrail’in bayrağında bulunmaktadır. Yahudilerin simgesidir. Bu simge karşıt iki üçgenden oluşur. Altı köşeden ve bir orta bölümden meydana gelir. Yedi sayısıyla gizemli bir ileti sunar. Yahudi inancında evrenin altı günde yaratıldığı ve Tanrının yedinci günde dinlendiğine dönük temel bir inanç vardır. Söz konusu simge, bu yaratılışı anlatmaktadır. Davut Yıldızı ve Kalkanının farklı iletiler ve anlamlar içerdiği de dile getirilmektedir. Burada bizi ilgilendiren yönü onun kozmik bir ileti olarak “evrenin yaratılmasına” dönük bir anlam içerdiğidir. Siyasi yönü elbette vardır ama konumuz dışıdır.
-Yedi günde evrenin Tanrı tarafından yaratılması. Tevrat’a göre Tanrı, birinci gün gökleri, yeri, gece ve gündüzü yaratıyor; ikinci gün suları gökyüzünden ayırıyor, üçüncü gün toprağı (yeri), sudan ayırıyor, topraktan ağaçlar, bitkiler çıkartıyor. Dördüncü gün, gök kubbesinde güneş, ay ve yıldızları yapıyor; Beşinci gün, suda yaşayan hayvanlarla kuşlar, altıncı gün sığırlar, sürüngenler, yerde yaşayan bütün hayvanlar yaratılıyor. Tanrı, tüm bu yaratılanlara egemen olması için de, insanı yaratıyor. İnşa Tanrı’nın görüntüsüyle ortaya çıkıyor. Tanrı, tüm yaratma işlevini tamamladıktan sonra da yedinci gün dinleniyor.)
- Yedi imamlar ( Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Zeynel Abidin, Hz. Muhammet Bakır, Hz. Cafer-i Sadık ve Hz. İsmail.)
-Yedi aşama (Nefis aşaması, Gönül aşaması, Ruhsal aşama, Sır aşaması, Sırrı sır aşaması, En gizli aşama Tanrı’ya en yakın aşama), Mutlak gerçekler aşaması);
-Yedi renk (Siyah, beyaz, kırmızı, mavi, sarı, mor ve yeşil);
-Yedi Nefis:
-Nefs-i Cemadi (maddenin ruhu),
- Nefs-i Nebati (bitkilerin ruhu),
- Nefs-i Hayvan (Hayvanların ruhu),
-Nefs-i insani (insanların ruhu),
- Nefs-i Natıka (bilinçli insan ruhu),
-Nefs-i Kutsiye (kutsal ruhu, ermişlerin ruhu),
- Nefs-i kül (tüm evrenin ruhu).
-Yedi aşama: Alevilikte, insanların bulundukları farklı aşamaları belirler. İnsanlar bilinç düzeylerine göre yedi aşamadan birinde bulunurlar. Buna göre:
-Nefs-i Emmare (Kötülüklerin, kinlerin yaşandığı, görüldüğü ve eğitimsiz
İnsanların bulunduğu aşama),
-Nefs-i Levvame (Eğitimi en düşük seviyede olan insanların bulunduğu aşama.)
-Nefs-i Mülhime (Eğitilmiş ama olgunlaşmamış insanların, bulunduğu aşama).
-Nefs, i doygun, (Eğitilmiş, iyiliğe ve doğruluğa yönelen insanların bulunduğu aşama),
-Nefs-i razı (her şeyi olgunlukla karşılayan insanların bulunduğu aşama),
-Nefs-i Merziye (Tanrı sevgisini kazanmış insanların bulunduğu aşama),
-Nefs-i olgun (Bütünüyle olgunlaşmış, arınmış ve temiz nefisleri kazanmış olan insanların aşaması).
-Yedi arınma: Alevilikte ruhsal arınma için yedi değere uymak gerekir, bunlar: Nefis, gönül, gizem, sır aşamalarıyla, gerçeklik, söz ve davranışlardır. (Alkan, age, s. 74)
-Yedi Harika (Rodos Heykeli, Kral Mausoleion Heykeli, Keops Piramidi, Zeus Heykeli, İskenderiye Feneri,Babil’in Asma Bahçeleri, Artemis Tapınağı);
-Yedi erkân ( Pir, Rehber, Mürşit, bunlara iki musahip iki de eşi eklenince erkân sayısı yedi olur.)
-Yedi bilge (Thales, Solon, Bias, Kleobulos, Pittokas, Priandros, Kilon); Yedi Melek (Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil, Münker, Rıdvan, Malik.).
Yedi İmamlar (Yedicilik veya Sebiye): Şiiliğin İsmaililik kolu. (Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Zeynelabidin, Muhammed Bakır, Cafer’i Sadık ve İsmail.);
-Yedi farz: Buyruk’ta belirtilen yedi farz. (Mürebbi’ye gitmek, Musahip olmak, Taç Giymek, Sır saklamak, Dost ile dost olmak, Özünü ulu kılmak, Hak’la sohbet etmek. ) (Erdoğan Alkan, Alevi Mitolojisi; Kaynak Yay. 2005, s. 62-63)
-Yedi Kale: Hacı Bektaş Veli, insanı insan yapan yedi kaleden söz etmiştir. Bunlar: (Bilim, cömertlik, Sabır, Marifet, Perhiz, Korku ve Edep’tir). (Erdoğan Alkan, Alevi Mitolojisi; Kaynak Yay. 2005, s. 63)
- Yedi Tavaf: Hac’ca gidenler Kâbe’nin çevresinde yedi kez dolanırlar. (Alkan, age, s. 63)
-Kuran’ın yedi harf üzerine indirildiği söylenir.
-Yedi tepe: İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuştur.
-Yedi yıl çile: Ermişler ve Peygamberler yedi yıl çile çekerler. (Alkan, age. S. 64)
-Yedi temel günah: (Adam öldürmek, Zina, hırsızlık, yalancı tanıklık, baba ve anneye saygısızlık, komşuya kayıtsızlık, dünya malına olan düşkünlük) (Alkan, age, s. 68),
-Yedi melek: Her gök katının bir meleği vardır.
-Yedi başlı canavar: Denizlerde yaşadığına inanılan efsanevi canavar.
-Yedi şimşek sesi: Şimşek’in çıkardığı sesler.
-Yedi Alem: Güneş, Ay, Burçlar, Menzil, Konaklar, Yıldızlar, Gezegenler.
-Yedi borazan tutan yedi melek. (Vahiy’de sözü geçen, yedi meleğin her birinin borozanı)
-Yedi Melek: Her alemi yöneten melekler. Yedi alemi, yedi melek yönetir. Bunlar: (Rukyali, Cebrail, Mikail, Semsemail, Sarfyail, Anyail, Kesfiyali) (http://spiritualistman.blogcu.com/
-Yedi altın tas: İncil’de geçen yedi altın tas. Tanrı’nın öfkelenerek yeryüzüne yağmur yağdırması (Alkan, age, s. 68) vurgusu vardır. Buradan çıkan sonuç: Altın Tas, yağmur sularının tutulduğu kap anlamına gelmektedir.
-Yedi tamu kapısı: Cehennemde yedi kapı olduğu inancı vardır.
-Mısır’da yedi sayısı sonsuzluğu simgeler.
-Buda’nın merdiveni yedi renkli ve yedi simgelidir. (Alkan age, s. 69)
-Yedi ced, yedi sülale deyimleri vardır.
Bu kavramların kimini günlük yaşamımızda kullanırken, kimisi de belleklerimizde yer almışlardır. Şu bit gerçek ki bu sayıların ve kavramlarının her birinin, bu öğretileri (Gizli Öğreticilik) savunanlar tarafından çok önemli değerler yüklenmişlerdir. Öyle ki kimi öğretilerde “kozmik (yaratıcı, dizayn (tasarımlayıcı) edici güç) bilinç, ancak bazı sembol ve işaretlerle kimi insanlara bildirilmiştir. Dolayısıyla bu sembol veya işaretler “kozmik bilinci” yansıtırlar. Her insan bu bilince ulaşamaz. Bunlar gizli bilgilerdir. Ama süreç içinde bu bilgiler kimi veliler ve bilginler tarafından çözümlenip, bilinç seviyesine göre insanlara yansıtılırlar.
BİRDOĞA Nejat; Anadolu’nun Gizli Kültürü, Alevilik; Berfin Yay. 3. Bs. 1995
BORATAV, Pertev Naili;100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, ; 4. Baskı. Gerçek Yay.
Büyük Larousse 1. Cilt
Büyük Larousse 13. Cilt.
CANDAN, Ergun; Gizli Sırlar Öğretisi; Sınır Ötesi Yay. 1998
DİYAROĞLU, Süleyman; Tanrı’nın Gizli Dili, Çiviyazıları yay. 2005.
ElLDEN, Burak; 2012: Marduk’la Randevu, 3. Baskı.
EYUBOĞLU, İsmet Zeki; Anadolu İnançları, Anadolu Mitologisi; Geçit Yay. 1987
EYUBOĞLU, İsmet Zeki; Alevi-Bektaşi Edebiyatı, Der Yay. 1991
EYUBOĞLU, İsmet Zeki; Alevilik- Sünnilik, -İslam Düşüncesi-; Der Yay.1989
EYUBOĞLU, İsmet zeki; Bütün Yönleriyle Tasavvuf, Tarikatlar ve Mezhepler Tarihi; Der Yay. 1993
EYUBOĞLU, İsmet Zeki; Tanrı Yaratan Toprak; Der Yay. 1990
KORKMAZ, Esat; Alevilik ve Bektaşilik Terimler Sözlüğü; Anahtar Kit. 2005
ÖZ, Baki; Osmanlı’da Alevi Ayaklanmaları; Can Yay. 3. Baskı. 2003
ÖZKIRIMLI, Atilla; Türk edebiyatı tarihi; Cilt 1; İnkılâp yay. 2004
ÖZKIRIMLI, Atilla; Türk edebiyatı tarihi; Cilt 11. İnkılâp yay. 2004
ZAMAN, Süleyman, Yedi Ulu Ozan, Can Yay. 2009
Комментарии